Trafik Kazası Kusur ve Aktüerya Konusunda Rapor Aldırılması- Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi

Esas:  2014/14890

Karar: 2014/12124

Karar Tarihi: 18.09.2014

TAZMİNAT DAVASI – KUSUR VE AKTÜERYA KONUSUNDA UZMAN BİLİRKİŞİ KURULUNDAN TARAFLARIN KUSUR DURUMLARI VE DAVACININ DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNAT MİKTARININ TESPİTİNE DAİR RAPOR ALINMASI GEREKTİĞİ – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Mahkemece öncelikle K… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyasının merciinden getirtilmesi daha sonra kusur ve aktüerya konusunda uzman bilirkişi yada bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına ve getirtilen dosyaya göre olayda tarafların kusur durumları ve davacının destekten yoksun kalma tazminat miktarının tespiti hususlarında gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

(1086 S. K. m. 275)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada araçta yolcu olan müvekkilinin oğulları Y. ve M. E.’in hayatını kaybettiğini açıklayıp fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile asıl davada 16.047,61 TL’nin, birleştirilen davada 17.791,26 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile asıl davada 16.047,61 TL’nin, birleştirilen davada 17.791,26 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

HMUK’nun 275.maddesi gereğince mahkeme çözümü özel veya teknik bir konuyu ilgilendiren hususlarda bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir. Somut olayda davacı vekili, aynı olay nedeni daha önce açtıkları ve kesinleşen davada maddi tazminat ve kusur oranı konusunda rapor alındığını, davalı tarafa ait araç sürücüsünün %25 kusurlu olduğunu belirterek 17.791,26 TL ve 16.047,61 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Trafik kazalarında zarar veren taraf kusuru oranında zarar görenlerin gerçek zarar miktarından sorumludur. Aynı olaya ilişkin olarak Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/605 esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumundan kusur durumunu belirten rapor ile davacıların destekten yoksun kalma tazminat miktarları yönünden aktüerya raporu alınmıştır. Anılan dava dosyasında davalı Güvence Hesabı olup Yapı Kredi Sigorta A.Ş. taraf olmadığı gibi sigortalısı da taraf değildir. Davalı sigorta şirketi vekili temyizinde, anılan dosyada alınan bilirkişi raporlarını kabul etmediğini, itiraz ettiğini belirtmiştir. Davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama sonucu alınan ve davalı tarafça kabul edilmeyen rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. İş bu dava dosyasında tarafların kusur durumu ve davacının destekten yoksun kalma tazminat miktarının tespiti hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmaksızın aynı olayla ilgili olarak Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/605 esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumundan alınan rapordaki kusura ve aktüer raporuna göre hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeyle karar verilemez.

Bu durumda mahkemece öncelikle Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/605 esas sayılı dosyasının mercinden getirtilmesi daha sonra kusur ve aktüerya konusunda uzman bilirkişi yada bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına ve getirtilen dosyaya göre olayda tarafların kusur durumları ve davacının destekten yoksun kalma tazminat miktarının tespiti hususlarında gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.09.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi.

 

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *