TC YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/2521
Karar: 2004/11741
Karar Tarihi: 30.11.2004
TAZMİNAT DAVASI – OTOBÜS KAZASINDAN DOĞAN ZARARIN TAZMİNİ TALEBİ – MANEVİ TAZMİNATIN ADALETE UYGUN OLARAK BELİRLENMESİ GEREĞİ – ZARARA UĞRAYANLARDA BİR HUZUR DUYGUSU
ÖZET: Dava, davalıya ait otobüste yolcu olarak bulunan davacıların olduğu sırada kaza anında uğradığı manevi tazminat istemine tarihidir. Hakim özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı altında hak sahiplerine verilebilecek tazminatı adalete uygun olarak tasarlanmıştır. Bu tazminat, zarara uğrayanlarda bir huzur duygusu oluşturulabilir. Tazminatın sınırı, onun amacına uygun olarak tanımlayın. Diğer bir sözcük, takdir edilecek tazminat mevcut mevcut durumda elde edilmek istenirse istenen memnuniyet duygusunun etkisine ihtiyacınız için gerekli olan kadar.
(818 SK, m, 47, 49) (4721, SK m, 4)
Dava: Taraflar arasında davada bakıldı Bakırköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 20.12.2003 tarih ve 2001 / 549-2003 / 133 sayısı kararın Hakimi Deyiş Cesur’un ingilizcesi, dilekçe layihalar, bekleyenma tutanakları ve diğerleri hakkında bilgiler okunabilir, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacılar vekili, davalı şirkete ait otobüste yolcu vardıklarında aranıyorlardıbuldum, bu yüzden kaza yapması gerekiyor, yaraacılarını, davacı Nur I ‘1989 doğumlu olup kaza sonucunu bacağında derin ve sabit yaralar kaldığını, sayısız ameliyatlar yapıldığı, evrenin şansını buldu. okuluna devam edemediğini, okulda özel tuvalet yapıldığını, bakıcı tutulduğunu, ruhen ve bedenen tarifi mümkün olmayan acılar çektiğini, davacı Elif’i tanıdım, orada bulunduğum yerleri yaralandığınızı, sağ ve sol ayağınızı temizledim. zaman hastanede tedavi kavramı, çehresinde ve kollarında sabit eserlerdavacıların 12 yıl sonra devam eden operasyonların ve yüksek miktarlarda yayınlanması davalı şirketin bir takım faturaları tarafından ödenmesi gerekiyor, ancak uzun süren Zeynep’in 100 milyar, Nur I’nin 250 milyar, Elif I’nin 50 milyar tazminatın, maddi tazminat hakları ile tahsilini talep ve dava ediyor.
Davalı vekili, müvekkili durum kazası anacımızın gelecekteki davacıların sağlık durumu, odadaki giderlerini yönetiliyor, davacıların bedeninde sürekli izler bulunmadığını, olası tazminat miktarının fahiş oldu, bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu savunarak, davanın reddini istedim.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan şifalar ve her hangi bir konu, davacıların olay yerinde mevcut trafik kazasında yaralandılar, işlerinin aksadığı, tedavi planları I için 10.000.000.000, Nur I için 25.000.000.000 TL, Elif I için 5.000.000.000 TL. manevi tazminatın kabulüne, fazlayağında talebin reddine kararlaştı.
Kararı, taraf vekilleri temyiz olmasını.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalıya ait otobüste yolcu olarak bulunan davacıların meydana gelen kaza nedeniyle uğradığı manevi tazminat istemine ilişkindir. BK.nun 47 nci maddesi hükmüne göre, hakim özel durumları gözönünde tutarak manevi zarar adı altında hak sahiplerine verilebilecek tazminatı adalete uygun olarak belirlemelidir. Bu tazminat, zarara uğrayanlarda bir huzur duygusu oluşturmalıdır. Tazminatın sınırı, onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Diğer bir deyişle, takdir edilecek tazminat miktarı mevcut durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her somut olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri karar yerinde objektif bir biçimde göstermeli ve bu taktir hakkını MK.nun 4 ncü maddesine göre hukuka ve hakkaniyete uygun olarak kullanmalıdır.
Kaza tarihinde 11 yaşında olan davacı Nur’un bacaklarından ameliyat olduğu, 5 yaşındaki Elif’in ayaklarında, küçüklerin annesi Zeynep’in sol kolunda yaralanmalar olduğu ve vücutlarının çeşitli yerlerinde izler kaldığı, tedavinin henüz tamamlanmadığı göz önüne alınarak; olayın meydana geldiği tarih, davacıların yaşı, evlenme ve iş bulma olanakları, kaza sonucu oluşan yaraların iyileşme süresi, iş görme kaybına uğrayıp uğramadıkları ile tüm hususlar birlikte değerlendirilerek manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu itibarla davalı yararına daha ılımlı bir tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: arıtma nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek üzerine yapılan 525.900.000 oybirliği ile karar verildi.