Manevi Tazminat Davası Yargıtay Kararı

TC YARGITAY

3.Hukuk Dairesi

Esas: 2011/17424

Karar: 2012/660

Karar Tarihi: 16.01.2012

MANEVİ TAZMİNAT DAVASI – DAVALININ ŞİKAYET DİLEKÇESİNDE DAVACILARIN İSMİNİN AÇIK OLARAK İFADE EDİLMEDİĞİ VE DAVACILARIN İFADE VERMEDİKLERİ

ÖZET: Dava konusu olayda, davalının sorunu dilekçesini dayandırdığı oyunu sergilenmek ve herkesin seyredilmek konusunda kamuya mal oldu. Bu oyundaki bazı sahnelerin, oynayanlar ile izleyenlerin yaşına ve inancına uygun şekilde ileri sürülerek olduğu halde. Kaldı ki, davalının şikayet dilekçesinde davacıların isminin açık olarak ifade edilmediği gibi davacılar bu olay nedeniyle ifade dahi vermemişlerdir. Böylelikle de, davalının yasal şikayet hakkını kullandığı, davacıların şahsi haklarını ihlal eden bir durumun gerçekleşmediği anlaşıldı.

(2709 SK, 12, 17, 36) (4721 SK, 24, 25) (818 SK, 49)

Dava ve Karar: Dava dilekçesinde 4.000,00 TL manevi tazminatın masraflarıyla birlikte davalı yanında tahsili isteniyor. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olduğu.

Temyiz isteminin süresi içinde olup bittiği anlaşılıyor sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.

Davada, davacı öğretmenler açık ve kapalı alanlarda <K… D…> seçilmiş tiyatro eserinin gösterime sunulduğunu, güneşin doğuşu, davalının 14.05.2010 tarihli dilekçe ile “” oyunun akşam yemeği ve din adamlarına benzer hakaret içerdiği, … … mesaj içermediği gibi oyunu hazırlayan öğretmenlerin taşıdıkları yasadışı zihniyet ve kişilerin istedikleri kötü emellerin “araştırması istediği, ancak C.Savcılığı’nca suç unsuruna rastlanmadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği sırada sürgünek haksız sorununa gitti tahsili isteniyor.

Davalı vekili 18 yaşın altında bulunan öğrencilerin zihinlerini karıştıracağını, buna göre şikayet etmeye, şikayet hakkının anayasal bir hakını belirterek davanın reddinin savunmasını sağlamıştır.

 

Mahkeme, davacılar aleyhine onu ne kadar kovuşturmaya ya da karar vermeme kararı verilse de haksız sorun olabilirse şahsiyet hakkın hukuka aykırı tecavüze uğramış olması manevi tazminat için gerekli görüşülerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı olduğu temyiz edilmiştir.

 

Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın Hakların Korunması ile İlgili Hükümler başlığı altında ve 36. maddesinde; herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak konusunda yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak talep ve savunma hakkına sahip olduğu şekliyle yer yer. Bu düzeniş biçiminde planlanıyor İşte bundan sonradır ki kişi, gerek yargı mercileri onurlu ve yetkili kurum ve kuruluşlara bağlanabiliyorsa zarar görmekte olan kişilerle karşı, haklarının korunmasını, bunun ardından zarar vermeden önce işleyişini yapabilir ve bu konuda muhakkak cezalandırılır.

 

Anayasa’nın temel hakları ve temel haklar ve hürriyetlerin ana haklar ve hürriyetlerin anayasadaki temelleri, 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve üyelere sahip olduğundan belirtildikten sonra, 17. maddesinde de, herkesin yaşındaama , maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir Medeni Kanun’un 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtildi ve hukuka aykırılığı açıklandı. Aynı Yasa’nın 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtiliyor, BK’nın 49. maddesinde de saldırının yaptırımı yapılması gerekiyor. Öyle, Anayasa ‘ da ve yasalarda bulunanlar hakkinda arama yapmak özgürlüğü ile. Ancak, hak arama özgürlüğü ile kişisel hakları karşı karşıya gelebiliyor olması durumunda sorun bu değerlerden hangisine üstünlük verileceği noktasında toplanır. Bir tarafta nihayet arama özgürlüğü güvence alıyorken, başka birinin kişisel hakları da anayasal ve yasal güvence alıyor.

 

Ancak; hak arama özgürlüğünün, herkesin istediği biçimde ve sınırsızlık, başka bir anlatımla kişi, istediği biçim ve koşulda ve tuz başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamayacağınızı, aksi halde bu hakkı kötüye kullanmış sayılacağınızı sayılabileceğinizi tercih ettiğiniz, Anayasa ve yasaların istenebileceğini söylüyorum.

 

Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için, şikayet edilenin cezalandırılması veya sorumlu tutulmasını sağlayacağından emin olmakların olması gerekiyor. Şikayeti haklı gösterecek bazı emir ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa bile yeterlidir. Bu olgu veya emareye dayanarak, başkalarının da böyle bir olayı olduğunu, davalı gibi hareket etmeyi tercih ediyor, başka bir anlatımla orta düzeydeki sıradakiler de somut olaydaki gibi davranabiliyor ve bu şekilde çalışmayı planlıyor. Aksi halde şikayetayetin hak arama özgürlüğü temizleyerek İnternet sitelerini ziyaret ederek kişiselleştirmenize karar verdi.

 

Dava konusu olayda, davalının sorunu dilekçesini dayandırdığı oyun sergilenmek ve herkesin seyredilmek için kamuya mal oldu. Bu oyundaki bazı sahnelerin, oynayanlar ile izleyenlerin yaşına ve inancına uygun şekilde ileri sürülerek olduğu halde. Kaldı ki, davalının şikayet dilekçesinde davacıların isminin açık olarak ifade edilmediği gibi davacılar bu olay nedeniyle ifade dahi vermemişlerdir. Böylelikle de, davalının yasal şikayet hakkını kullandığı, davacıların şahsi haklarını ihlal eden bir durumun gerçekleşmediği anlaşıldı.

 

Öyle ise mahkeme, redde karar kararındaken, ilke ve esaslar gözetilerek davanın reddedi, karar alma aşamasında, yanılgılı değerlendirme sonuçlandı.

 

Bu itibarla uzağa esaslar gözönünde tutulmadıkça açıklıklı yönetim sistemi isabetsiz, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle orada bulunan kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince . (¤¤)

 

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *