HAYAT SİGORTASI SÖZLEŞMESİ
Türk Ticaret Kanununda hayat sigortası düzenlenmiştir. Buna göre hayat sigortası sözleşmesi, sigorta ettirenin prim ödemesi karşılığı, riziko şahsının ölümü halinde veya hayatta kalması şartı ile sigortacının lehdara belirli bir meblağı ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme, taraflara karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerdir. Sigorta ettiren kişinin, belirlenen primi ödeme borcu varken sigortacının da rizikonun meydana gelmesi halinde lehdara para ödeme borcu vardır. Hayat sigortasında teminat altına alınan riskin gerçekleşmesi halinde sigorta bedelini talep etme hakkı lehdar olan kişiye aittir.
Sigorta ettiren kişi, kendisinin veya başkasının hayatını, ölüm veya hayatta kalma ihtimallerine karşı sigorta ettirebilir. Sigortalı ise hayatı üzerine sigorta sözleşmesi yapılan kişiyi olmaktadır. Haliyle sigortalı ile sigorta ettirenin aynı kişi olması mümkündür. Sigorta sözleşmesine taraf olmamakla beraber lehine sigorta sözleşmesi yapılan ve rizikonun gerçekleşmesi halinde kural olarak sigorta tazminatını sigortacıdan isteme hakkına sahip olana da “lehdar” denir. Bir lehdar belirtilmemesi halinde lehdar kanuni mirasçılar olacaktır.
Hayat sigortasında sözleşme ile belirlenen konu ve ödeme yükümlülüğü oluşturan riziko konusu, yaşama ve ölme ihtimalidir. Yani sigortanın konusu, bir kimsenin belirli bir süre içinde veya sözleşmede belirtilen şart ve haller içinde ölümü veya o kimsenin sözleşmede belirtilen belli bir süreden fazla yaşaması ihtimali ya da her iki ihtimalde olabilir. Sonuç olarak hayat sigortası bir meblağ sigortası olduğu için riziko meydana gelirse önceden kararlaştırılan tutar sigorta ettirene ödenir.