Alacağın Temlikinin Yazılı Olması Gerektiği Şartı-Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi

Esas:  2010/2045

Karar: 2010/5165

Karar Tarihi: 25.03.2010

ECRİMİSİL DAVASI – ECRİMİSİLİN NİTELİĞİ – ALACAĞIN TEMLİKİNİN YAZILI OLMAK ŞARTIYLA GEÇERLİ OLACAĞI – DAVACININ DİĞER PAYDAŞLARIN PAYI YANINDA ECRİMİSİL HAKKINI DA TEMELLÜK ETTİĞİ – TEMLİKİN BORÇLUYU BAĞLAYICI OLDUĞUNUN GÖZETİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Ecrimisil, kötüniyetli zilyedin hak sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu bir tür haksız fiil tazminatı olduğu kabul edildiğine ve alacağın temliki ister sözleşmeye, ister yasa hükmüne isterse yargı kararına dayansın yalnızca yazılı olma şekil şartına uyulmakla geçerli olacağına göre davacının sair paydaşların payını tapuda devralmasının yanısıra ayrıca ve açıkça yazılı belge ile ecrimisil hakkını da temellük ettiği, bu temlikin borçlu (davalıyı) bağlayıcı olduğu gözetilerek 1/4 pay karşılığı ecrimisile hükmedilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 995) (818 S. K. m. 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172) (YHGK. 01.03.2006 T. 2006/21-5 E. 2006/33 K.)

Dava: Dava dilekçesinde 4.500 TL. ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.

Karar: Davada, kök muristen intikal eden taşınmazın davalı paydaş tarafından tümüyle kullanıldığı, davacı ve sair paydaşların intifadan men edildiği, davacının sair paydaşların paylarını da tapuda devraldığı ve ayrıca bu paylara ait ecrimisil haklarının davacıya temlik edildiği belirtilerek 1/4 pay için 5 senelik ecrimisil istenilmiş; mahkemece, ihtarla intifadan men olgusunun gerçekleştiği, davacının ancak veraset ilamındaki payı oranında ecrimisil isteyebileceği, dava yoluyla ileri sürülebilecek bir hakkın (ecrimisilin) temlikle pay devri suretiyle kendiliğinden devralana geçemeyeceği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasal gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak ecrimisil, kötüniyetli zilyedin hak sahibine ödemekle yükümlü bulunduğu bir tür haksız fiil tazminatı (TMK. md. 995) olduğu kabul edildiğine ve Borçlar Yasasının 162-172. maddeleri arasında düzenlenen alacağın temliki ister sözleşmeye, ister yasa hükmüne isterse yargı kararına dayansın yalnızca yazılı olma şekil şartına uyulmakla geçerli olacağına göre (Bkz. H.G.K. nun 1.3.2006 gün; 21-5 E. 33 s. kararı) davacının sair paydaşların payını tapuda devralmasının yanısıra ayrıca ve açıkça yazılı (12.03.2009 tarihli) belge ile ecrimisil hakkını da temellük ettiği, bu temlikin borçlu (davalıyı) bağlayıcı olduğu gözetilmeden 1/4 pay karşılığı ecrimisile hükmedilmesi gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu veraset ilamındaki daha az paya göre hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.