Banka kredileri kapsamında hayat sigortası yapılması hususu 6502 sayılı Kanun’un 29. Maddesi ile düzenlenmiştir.
Söz konusu maddeye göre ; “Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Bu sigortanın kredi konusuyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir.”
Öte yandan, 13.05.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği de , kredi hayat sigortalarında uygulanacak esasları içermektedir.
Uygulamada , kredi kullananın , kredi taksitleri devam ederken vefat etmesi durumunda , hayat sigortası yapmış olan sigorta şirketinin , özellikle kalp hastalığı ve kanser gibi sağlık problemlerinin, sağlık beyannamesinde belirtilmediğini gerekçe göstererek cayma hakkını kullandığı ve poliçe kapsamında , kredi alacaklısı olan bankaya ödeme yapmadığı görülmektedir.
Vefat eden kişi bankadan kredi kullanırken hayat sigortası yaptırmış ise, sigorta şirketi vefat eden kişinin borçlarını karşılamaktadır. Sigorta şirketleri primi tahsil etmek için tüketici kişinin vefat etmesi halinde mirasçılarına kalacak bankaya olan kredi borçlarının ödenmesini garantilemektedir.Bu gibi anlaşmazlıkların olduğu durumlarda dava yoluna gidilmektedir.
Görevli Mahkeme hususu;
Ticari kredilerle ilgili olan davalara Tüketici Mahkemeleri ya da Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri bakmaktadır. Ticari kredi hayat sigortası davalarında görevli olarak belirlenmiş olan mahkeme ise Ticaret Mahkemesi ya da Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir.