T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/9025
Karar: 2005/13261
Karar Tarihi: 13.12.2005
EMEKLİLİĞE HAK KAZANDIĞININ TESPİTİ VE ÖDENMESİ GEREKEN AYLIKLARIN TAHSİLİ İSTEMİ – DAVACININ TAM VEYA KISMİ AYLIĞA HAK KAZANMASI KONUSUNDA BİR KARAR VERİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Mahkemenin, sigortalılığa ilişkin tüm belgeleri celp edip, yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre davacının tam veya kısmi aylığa hak kazanması konusunda bir karar vermesi gerekir.
(1479 S. K. m. 35)
Dava: Davacı, talep tarihi itibari ile emekliliğe hak kazandığının tespiti ile başvuru tarihinden itibaren ödenmesi gereken aylıkların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Aydın E. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: Davacı, sigorta başlangıcından itibaren 25 yıllık sürenin dolduğu 30.11.1999 tarihinden sonraki döneme ilişkin prim borçlarını ödemesinin gerekmediğini ve 27.02.2003 tarihli talebi nedeniyle davalı Bağ-Kur tarafından yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiş; Mahkemece, davacının 30.11.1999 tarihi itibariyle 25 yıllık sigortalılık süresini doldurduğundan, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın devam ettiği sonraki döneme ilişkin prim borçlarını ödemek zorunda olmadığını ve 27.02.2003 tarihli talebi nedeniyle 01.03.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
1479 Sayılı Yasanın 35. maddesine göre < yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının; a) Yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması, b) … 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması, şarttır.>
Mahkemece, primi ödenmiş sigortalılık süresi ile sigortalılık başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan sigortalılık süresi kavramları arasındaki farkın gözetilmediği ve bu ikisinin birbiriyle karıştırıldığı görülmüştür. 506 Sayılı Yasaya tabi sigortalılıkta, yaşlılık aylığı tahsisi için; yaş, prim ödeme gün sayısı ile birlikte sigortalılık başlangıç tarihinden itibaren hesap edilecek belirli bir sigortalılık süresi öngörülmüştür. Bağ-Kur’da ise yaş ve primi ödenmiş belirli bir süre sigortalılık şartı aranmaktadır. Davacının, ilk defa sigortalılığının başladığı 1971/1. dönemden itibaren geçen 25 yıllık süre dolmuş ise de, bu sürenin tamamı için primlerin ödendiği, Kuruma prim borcu bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış ve bu yasal şartın oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır.
Yasa gereğince, yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için yazılı başvuru gerektiğinden, davacı talep tarihine kadar tahakkuk eden prim borcunu ödemek koşuluyla ve diğer şartlar oluştuğu takdirde talebi takip eden aybaşı itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanabilecektir.
Somut olayda, davacının borçlandığı ifade edilen 1 yıl 3 ay (450 gün) askerlik süresi, Emekli Sandığında 1 yıl 3 ay (450 gün), Sosyal sigortalar Kurumunda (Bağkur Sigortalılığı ile çakışan 10 günlük süre dışında) 2062 gün ve talebe göre 08.03.1988-30.11.1999 tarihleri arasında 11 yıl 8 ay 22 gün karşılığı 4222 gün (27.02.2003 tahsis talep tarihine göre ise 14 yıl 11 ay 19 gün karşılığı 5391 gün)Bağ-Kur hizmetinin olacağı; toplam olarak 30.11.1999 tarihine göre (7184 gün karşılığı) 19 yıl 11 ay 14 gün (27.02.2003 tahsis talep tarihine göre ise (8354 gün karşılığı) 23 yıl 2 ay 14 gün hizmetinin olacağı; Limited şirket ortaklığı nedeniyle kendi nam ve hesabına çalışma olgusunun devam ettiği görülmüştür.
Mahkemenin, sigortalılığa ilişkin tüm belgeleri celbedip, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre davacının tam veya kısmi aylığa hak kazanması konusunda bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.