İş Akdinin İşveren Tarafından Haklı Feshi-Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/13062
Karar: 2010/30377
Karar Tarihi: 25.10.2010

İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI – OTEL İŞYERİNDE ANİMATÖR OLAN DAVACININ YÖNETİCİLER PANOSUNDAKİ ESKİ GENEL MÜDÜRÜN FOTOĞRAFINI ÇIKARTIP YIRTIP YIRTIK ŞEKLİ İLE TEKRAR PANOYA TAKMASI – FESHİN HAKLI OLUŞU – DAVACININ KIDEM VE İHBAR TAZMİNATININ REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda davacı davalı otel işyerinde animatör olarak çalışmıştır. Davacının iş akdi tutanakla tespit edildiği ve tanık beyanları ile de doğrulandığı gibi, personel koridorunda bulunan yöneticiler panosundaki, eski genel müdürün fotoğrafını çıkartıp, yırtıp, yırtık şekli ile tekrar panoya takması nedeni ile feshedilmiştir. Mahkemece her ne kadar, davacının eylemi genel müdürün görev süresi sonlandığı için işverenin bir başka işçisine sataşma olarak değerlendirilemeyeceği değerlendirilmiş ise de, davacının burada kastı giden genel müdür ve bir yerde onun şahsında işvereni küçük düşürmedir. Görevi ile hiçbir ilgisi olmayan bir yerdeki fotoğrafı çıkartıp, yırtıp, yırtık hali ile takılması, başka türlü izah edilemez. Eylemin diğer çalışanlar üzerinde yapacağı etki de düşünüldüğünde, davacının bu eylemi doğruluk ve bağlılıkla da bağdaşmaz fesih haklıdır.

(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 17, 25, 41)

Dava: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Karar: Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi R. Taşdelen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

Davacı, davalı işverende 08.12.2003 tarihinden 08.02.2008 tarihine kadar hizmet akdi ile çalıştığını, davalı işyerinde geçen 4 yıl 2 aylık hizmetini layıkı ile görev ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, her iş günü sabah saatinde işe başlayıp gece 24:00’da iş sonu yaptığını ve özveri ile çalıştığını, buna rağmen hiç bir hukuki neden yokken iş akdinin, davalı şirket tarafından hiçbir tazminat ve işçilik alacakları ödenmeden feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı isteğinde bulunmuştur.

Davalı vekili davacının müvekkil şirkette çalışmakta iken personel koridorunda bulunan işyeri çalışanları panosundaki müvekkil şirketin Genel Müdürü olan H.K.’ya ait fotoğrafı <panodan çıkartarak baş bölgesini yırtıp tekrar panoya astığı işyeri güvenlik kameraları tarafından tespit edilmiş olup, bu konuda alınan savunmasında da suçunu kendisinin de kabul ettiğini>, bunun sonucunda iş akdi disiplin kurulu kararı ile iş akdinin işverence haklı nedenlerle fesih edildiğini savunarak kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece <… davacının 08.12.2003 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığı bu çalışmasını çıkış yapılan 08.02.2008 tarihine kadar sürdürdüğü, davacının en son günlük brüt ücretinin 41,17 TL olduğu, iş yerinde davacı tarafından imzalı SSK işe giriş bildirgeleri, hizmet cetveli, aylık bildirgeler ve iş müfettişliği raporuna göre davalı iş yerinde 08.12.2003-08.02.2008 tarihleri arasında toplam 4 yıl 2 ay süre ile çalıştığı, iş akdinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu ispat külfeti davalı iş verene ait olmakla tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, tanık beyanlarından da anlaşılacağı gibi davacının çalıştığı otelin Genel Müdürünün değiştiği yeni Genel Müdürün 08.02.2008 tarihinde göreve başladığı eski Genel Müdürün fotoğrafının davacı tarafından asılı bulunduğu panodan yırtılarak çıkartıldığı, bunun üzerine davacının işten çıkarıldığı, davalının hizmet akdinin iş kanununun 25. maddesinin 2. fıkrasının b ve d bendleri uyarınca feshedildiğinin belirtildiği ancak bu bendler incelendiğinde işçinin iş veren veya aile üyelerine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması ile işveren veya onun aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84. maddeye aykırı hareket etmesi haklı fesih sebebi olarak sayılmış, eski Genel Müdürün görevi sona erdiğinden kendisinin işveren vekili veya başka işçi sıfatı kalmamış olup fotoğrafının yırtılmış olması adı geçen bendler kapsamına girmeyeceğinden davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin yerinde olduğu,> gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı isteklerini kabul etmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.

Somut olayda davacı davalı otel işyerinde animatör olarak çalışmıştır. Davacının iş akdi 07.02.2008 tarihli tutanakla tespit edildiği ve tanık beyanları ile de doğrulandığı gibi, personel Koridorunda bulunan yöneticiler panosundaki, eski genel müdürün fotoğrafını çıkartıp, yırtıp, yırtık şekli ile tekrar panoya takması nedeni ile 08.02.2008 tarihinde feshedilmiştir.

Mahkemece her ne kadar, davacının eylemi genel müdürün görev süresi sonlandığı için işverenin bir başka işçisine sataşma olarak değerlendirilemeyeceği değerlendirilmiş ise de, davacının burada kastı giden genel müdür ve bir yerde onun şahsında işvereni küçük düşürmedir. Görevi ile hiçbir ilgisi olmayan bir yerdeki fotoğrafı çıkartıp, yırtıp, yırtık hali ile takılması, başka türlü izah edilemez. Eylemin diğer çalışanlar üzerinde yapacağı etki de düşünüldüğünde, davacının bu eylemi doğruluk ve bağlılıkla da bağdaşmaz fesih haklıdır.

Bu sebeple, haklı nedenle ve süresinde yapılan fesih sebebiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile kabulüne hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine 25.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *