Kooperatif Üyeliğinin Tespiti – Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY

23.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/8816
Karar: 2020/808
Karar Tarihi: 10.02.2020

KOOPERATİF ÜYELİĞİNİN TESPİTİ DAVASI – KOOPERATİFTE BULUNAN İKİ DAİRE YÖNÜNDEN DEĞİŞEK YILLARA İLİŞKİN KESİNLEŞMİŞ İLAMLAR GEREĞİNCE DEĞİŞİK YILLARA İLİŞKİN FARKLI MİKTARLARDA BORÇLU OLDUĞU – HÜKMÜN ONANMASI

ÖZET: Kooperatifte bulunan 2 daire yönünden değişek yıllara ilişkin kesinleşmiş ilamlar gereğince değişik yıllara ilişkin farklı miktarlarda borçlu olduğu, bu davalarda hissenin devredildiğine dair bir izahat veya açıklamanın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün onanması gerekmiştir.

(6100 S. K. m. 370)

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili; kooperatif üyelik hakkı devir sözleşmesi ile davalı kooperatifin 5 parselde kayıtlı 2. kat 13 no.lu bağımsız bölüm numaralı hisseyi satın aldığını, iş bu satışın 27/02/2006 tarihinde kooperatife tebliğ edildiğini, müvekkilinin kooperatif ile yaptığı görüşmelerde kooperatifin satıştan haberdar olduğunu ve üyelik işlemlerini yapacağını bildirdiğini, bu hisseye dair hiç bir aidat borcunun da bulunmadığını, müvekkilinin satın aldığı kooperatif hissesi ile ilgili üyelik işlemlerinin yapılmadığı ve ilgili hisse ile ilgili tapu kayıt işlemlerinin davalı … adına yapıldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı kooperatif vekili; davacı ile diğer davalı arasında yapılan satışın muvazaalı olduğunu, diğer davalının kooperatife olan borçlarından dolayı hakkında birden fazla icra takibi başlatıldığını, davaların açıldığını, davacının 2006’da sözleşme imzaladığı tarihten sonra ortaklığın tespiti için dava açmayıp 4 sene beklediğini, ortaklık devir sözleşmesinin düzenlenmiş olmasının ortaklık sıfatının devredilmesi için yeterli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı; meskeni anahtar teslim yoluyla davacıya noterde sattığını, borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif karar defterlerinde davacının kooperatif üyesi olduğuna dair bir kararın bulunmadığı, satış sözleşmesi ile ilgili olarak davalı kooperatife resmi tebligatın yapıldığına dair bir belgenin bulunmadığı, kooperatife ait kanuni defterlerde kooperatif üyesi olarak …’in üye olarak gözüktüğü, davacının hisseyi devir aldığı 2006 yılından 2011 yılına kadar ki davalı kooperatif yasal defterlerinde adına yapılan hiçbir ödemenin olmadığı, Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/563 E. 2009/522 K. sayılı dosyası ile Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/294 Esas sayılı dosyasında davalı …’in kooperatifte bulunan 2 daire yönünden değişek yıllara ilişkin kesinleşmiş ilamlar gereğince değişik yıllara ilişkin farklı miktarlarda borçlu olduğu, bu davalarda hissenin devredildiğine dair bir izahat veya açıklamanın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.