Son İşveren Olmayan İşverenin İhbar tazminatı ve Yıllık İzin Alacağından Sorumlu Olmaması- Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY
7.Hukuk Dairesi

Esas: 2016/5898
Karar: 2016/7807
Karar Tarihi: 05.04.2016

İŞÇİLİK ALACAKLARI DAVASI – SON İŞVEREN OLMADIĞINDAN İHBAR TAZMİNATI VE YILLIK İZİN ALACAĞINDAN SORUMLULUĞU CİHETİNE GİDİLEMEYECEĞİ – DAVACIYI ÇALIŞTIRDIĞI SÜRE İÇİN HESAPLANACAK ALACAKLARDAN DİĞER DAVALI İLE BİRLİKTE SORUMLU TUTULACAĞI – HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Kıdem tazminatı alacağı açısından, davalı … davacıyı çalıştırdığı süre ve o dönemdeki son ücret üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatı miktarı ile sınırlı olmak üzere diğer davalı ile birlikte toplam kıdem tazminatından sorumlu tutulacak; son işveren olmadığından ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağından sorumluluğu cihetine gidilemeyecektir. Keza fazla mesai ve hafta tatili ücretleri bakımından da davacıyı çalıştırdığı süre için hesaplanacak alacaklardan diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulacaktır. O halde davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

(4857 S. K. m. 17) (1475 S. K. m. 14)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalılar vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 15.04.2016 Salı günü belirlenen saatte davalılar …, ….. vekili Av…. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:

1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2-Davacı vekili, müvekkilinin davalılara ait işyerinde 1996 yılının 5 inci ayında çalışmaya başladığını, işyerinin 30.09.2010 tarihinde ünvan değişikliğine gittiğini, 01.10.2010 tarihinden itibaren de davalı şirket ünvanı altında çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin 23.02.2013 tarihinde feshedildiğini, davacının hamur kesip çevirme denilen imalat işlerini usta yardımcısı olarak yaptığını, davacının hiçbir sebep yokken bu işten alınıp fırının karşısında bir işte görevlendirilmek istendiğini, davacının sağlık nedeni ve ustanın davacıyı kendi özel işlerinde çalıştırması nedeni ile bunu işverene bildirerek başka herhangi bir işte çalışmak istediğini söylediğini, ancak işverenin davacıyı tokat atarak s..tir ol git” diye işten çıkardığını, en son ücretinin net 1325,00 TL olduğunu, son 4 aya kadar 04.00,04.30-17-17.30 a kadar haftanın 7 günü çalıştığını, son 4 ay 05.00-14-15.00 saatleri arasında çalıştığını, son aya ait ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, son ay ücretinin faizleri ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

Davalılar vekili, davacının pideleri fırından çıkarmak, masaları temizlemek, bulaşıkları yıkamak işlerinde yıllarca çalıştığını, 2012 yılında bir ara hamur kesme işine yardımcı olmak için 3-4 ay kadar verildiğini, 4 ay sonra eski işine dönmesi istendiğinde bu teklifi kabul etmediğini, izin istediğini, izin dönüşü 25.02.2013 tarihinde işbaşı yapması gerekirken yapmadığını, 25-27.02.2013 tarihleri arasındaki devamsızlığı üzerine noterden 28.02.2013 tarihinde ihtarname gönderilerek mazeretini belgelendirmesinin ve işbaşı yapmasının istendiğini, davacının 04.03.2013 tarihinde tebligat yapılmasına rağmen mazeret bildirmediği gibi iş akdinin 23.02.2013 tarihinde feshedildiğine dair ihtarname gönderdiğini, bahaneler yarattığını; ücretinin bordrolarda belli olduğu gibi asgari ücretin biraz üstü olduğunu, 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatilleri ile diğer tatil günlerinde çalıştığında ücretinin ödendiğini beyanla davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla mesai yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı, son aya ait ücretinin ödenmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davalı …’ın alacaklarından sorumluluğu ihtilaflıdır.

Mahkemece hüküm altına alınan alacaklardan davalılar müteselsilen sorumlu tutulmuş ise de, dosya içeriği ile sabit olduğu ve tarafların da kabul ettiği üzere davacı 01.06.1996-31.09.2010 tarihleri arasında davalı … yanında çalışmış, daha sonra aynı işyerinde şirketleşmeye gidilmesi üzerine, davalı şirket işçisi olarak çalışmaya devam etmiştir. Hal böyle olunca davalı … davacının alacaklarından davacıyı çalıştırdığı süre ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmalıdır. Kıdem tazminatı alacağı açısından, davalı … davacıyı çalıştırdığı süre ve o dönemdeki son ücret üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatı miktarı ile sınırlı olmak üzere diğer davalı ile birlikte toplam kıdem tazminatından sorumlu tutulacak; son işveren olmadığından ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağından sorumluluğu cihetine gidilemeyecektir. Keza fazla mesai ve hafta tatili ücretleri bakımından da davacıyı çalıştırdığı süre için hesaplanacak alacaklardan diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulacaktır.

O halde davalıların bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 1350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 05.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *