TCK Bakımından Tasarlama(Taammüt)

TCK hükümleri bakımından “tasarlama  bir kast türü değildir, ancak kasten öldürme suçu yönünden “cezayı ağırlaştıran nitelikli hal”dir.

Taammüd  bir diğer tabiriyle tasarlama için söz konusu eylemin;

  1. örneğin öldürme kararının (ya da başkaca bir suç kararının) şarta bağlı olma­dan alınması,
  2. kişinin bu kararı vermesinde etkili olan öfkeli halinin azalması ya da kaybolması  için kabule elverişli makul bir süre geç­mesine rağmen eylem kararlılığından dönülmemesi, suç işleme kararından vazgeçilmemesi,
  3. Son olarak da belirli bir hazırlık sonucu sükunet ve kararlılıkla  öldürme( ya da başkaca bir suç eylemini) gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Yargıtay ise tasarlama hakkında: “…Tasarlamadan söz edilebilmesi için; “failin, bir kimsenin vücut bütünlüğü veya yaşam hakkına karşı eylemde bulunmaya sebatla ve koşulsuz olarak karar vermiş olması, düşünüp planladığı suçu işlemeden önce makul bir süre geçmesine ve ulaştığı ruhi sükûnete rağmen bu kararından vazgeçmeyip sebat ve ısrarla fiilini icraya başlaması ve gerçekleştirmeyi planladığı fiili, belirlenmiş kurgu dâhilinde icra etmesi gerekmektedir… der.

Tasarlama halinde fail, yargıtayın da bahsettiği o makul süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte ve sonuç olarak suçu işlemekten vazgeçmemektedir. 

Tasarlama(taammüt) hakkındaki soğukkanlılık teorisi ile plan kurma teorilerinin birbirini benimsemesi, tasarlamanın tahrikle bir arada bulunup bulunmayacağı sorununda değişik sonuçlara götürür.

Gerçekten bilindiği gibi haksız tahrikin bulunması için, suçun “gazap veya elem” in etkisi altında işlenmesi şarttır.

Ancak tasarlamanın varlığı için ise, soğukkanlılık teorisi gereğince, şartlardan soğukkanlılığın bulunması gerektiğinden, bu iki zıt ruhsal durumun aynı kişide aynı zamanda bulunması imkansız olacağı için, tahrik, tasarlama ile bir araya gelemeyecektir.  Pek tabi, tasarlama, plan kurma teorisi gereğince failin karar vermesi ile harekete geçmesi arasında bir sürenin geçmesi ve bu süre içinde failin , ana hatları ile olsa dahi , yapacağı hareketi düşünüp taşınması ve bunu planlaması şeklinde anlaşıldığı takdirde, tasarlama, tahrik ile bir arada bulunabilir.

Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarıyla oluşmuş olan tasarlamanın unsurları arasında, soğukkanlılık da bulunduğundan Yargıtay’ın tasarlama ile haksız tahrikin aynı anda bulunamayacağını kabul ettiği kabul görse de Yargıtayın, çok önceleri verdiği kararlarda  haksız tahrik ile tasarlamanın aynı anda bulunabileceğini açıkça kabul ettiği görülecektir.