Yaşlılık Aylığının Kesilmesi Kararında İsabetsizlik-Yargıtay Kararı

TC YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/62
Karar: 2004/2899
Karar Tarihi: 25.03.2004

KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ DAVASI – FUZULİ ÖDENEN MAAŞLARIN ÖDENMESİNE İTİRAZ – YAZILI BAŞVURU BULUNMADIĞI – KURUMUN ÖDENEN AYLIKLARI GERİ İSTEME KARARİNİN İSABETSİZLİĞİ

ÖZET: Davacı yaşlılık ayındaki kesilmesi yönünden kuruma yazılı olmadığıda bulunmadı. Yaşlılık aylığı almaya devam etmekte olan bir gün 28 günlük süre sigortalı bir işte çalışmış ve bu arada çalışmış. Davacı% 45 oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek. Yine olayda kaçak işçi alımı ve primi kaybına yol açabilir gibi bir durum sözde konu değilken sırf yazılı olması durumunda gerekliliği ile davacının yaşlılığı aylığı kesilmesi ve aylarca aylıktan yoksun bırakılması yasaya ve adalete uygun düşmez.

(506 SK, m, 63, 73, 78) (YHGK, 30.05.2001 T. 2001 / 10-441 E. 2001/450 K.)

Dava: Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.2.2002 – 15.3.2002 tarihleri ​​arasında çalışma alanının belirmesi, yaşlılık ayının iptaline dair Kurum işleminin iptal edilmesi kararı verildi.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı vekili, temimi, istediği zaman istediğimde anlaşması ve Tetkik Hakimi Hacer Pat’ın başında raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve bu konuda karar tesbit edildi.

Karar: Davacı, Sosyal Sigortalar Kurumundan 1.2.2002 tarihinde gelecekteki yaşlılık aylığı bağlandığını, 1.2.2002 – 15.3.2002 tarihleri ​​arasında bulunduğumuza göre bağlığından bahisle Kurumlardan 1.2.2002 tarihi tarihinde emekli maaşının kesildiğini ve fuzuli ödenen maaşların istedi

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç dosya içeriğine, usul ve yasaya uygun değildir.

Davacının emekli aylığı bağlanırken ne zaman var mı? dosya içeriğinden anlaşılıyor.

Sorunun çözümlenmesi, planı, 506 numaralı yasadışı yaşlılık aylığı alan sigortalıların ayarlamasından önce uygulanacak 63. sahasında kapsamlı ve geçirdiği evrelerin planlandığı yarar olacaktır. Gerçekten, olay tarihinde yürürlükte olan 506 numaralı yasanın 3279 sayılı yasadışı ile değişik 63. yapılması gerekiyorsa düzenlemeden önce, Kurumdan yaşlılık aylığı haklarında ve aylık almakta olanların, aylıkların kesilmeden çalışmalarına imkan tanınmamaktaydı. Kısaca, Kurumdan yaşlılık aylığı alanları ya aylıklarını ya da çalışmayı tercih ederekler, iki durumu bir arada devam edecekdi. Ne var ki, bu durum, TCEmekli Sandığı iştirakçileri ve Bağ-Kur sigortalıları’nın, 506 sayılı yasa dışı bulunanlar aleyhine haksız bir uygulama kurdu, aynı yerde bulundu, TCEmekli Sandığı hem yaşlılık aylıklarını alıp, hem de bu aylıklar kesilmeden çalışma ortamı sahipken 506 numaralı yasadışı yerlerde bunlar bu imkandan yoksun kılınmışlardı. İşte yasa koyucu bu eşitsizliği gidermek istiyor, önceden adlandırılan yasa değişikliğini kabul edilebilir ve 63. maddeyi ayarlayabilirken 506 numaralı yasaya göre yaşlılık aylığı alanlara, aylıkların kesilmeden çalışmalarını sağlamlaştı. (TBMM 17. Dönem Çalışma S.Sayısı 432. S.17).

Yeni düzenlemeye göre; yaşlılık aylığı alanların yeniden çalışmaya başlamak istemeleri durumunda, kendilerine alternatifli bir sistem getirilmiştir. Yaşlılık aylığı alan; bu sistemlerden birini tercih ederek çalışmasını sürdürebilecektir. Sözü edilen 63. maddenin (A) bendinde gösterilen birinci sistemde, yeniden çalışmaya başlayan sigortalı yaşlılık aylığını kestirecek ve normal sigortalı gibi çalışmasının sürdürecektir. Bu durumda kendisinden 78. maddede belirtilen kazançlar toplamından 73. maddeye göre prim kesilecek ve sonuçta sigortalı, çalışmasını sona erdirdiğinde, kesilen prim ve çalışma süresi göz önünde tutularak kendisine son durumuna göre yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. Böylece sigortalı, kendisine önceden bağlanan yaşlılık aylığının gösterge ve oranını arttırma imkanına sahip kılınmış, önceden mümkün olmayan bir hakka kavuşmuştur. Sözü edilen maddenin (B) bendinde belirlenen ikinci durumda ise, yaşlılık aylığı almakta olan kişi yeniden çalışmaya başladığında; aylığını almaya devam edecek Sosyal Güvenlik Destek primi adı altında, %6 yaşlılık aylığı alandan %18’i işverenden alınmak koşuluyla toplam %24 oranında bir katkı payı ödeyecektir. Görüldüğü üzere; yaşlılık aylığı alan kişiye yasa bir tercih hakkı getirmiştir. Hangi sistemi, tercih edeceğini aylık sahibi kendisi belirleyecek ve durumunu ortaya koyacaktır. Kişi, açıkça iradesini ortaya koymadan aylığı kesilmeyecektir. Esasen yasal koşulların gerçekleşmesi sonucu yaşlılık sigortası kolundan aylığa hak kazanan kişinin aylığını keserek ortada bırakmak hem Sosyal Güvenlik ilkesine hem de onun alt yapısını oluşturan Sosyal Sigorta sistemine aykırı olur ve kişiye sağlanan yasal imkanını da işlemez hale getirir.

Dava konusu olayda davacı yaşlılık aylığının kesilmesi yönünden kuruma yazılı başvuruda bulunmamıştır. Yaşlılık aylığı almaya devam ettiği bir dönemde 28 günlük süre sigortalı bir işte çalışmış ve bu çalışması karşılığı prim tahakkuk ettirilmiştir. Davacı %45 oranında sosyal güvenlik destek primi ödemiştir. Yine olayda kaçak işçi çalıştırmak ve prim kaybına yol açmak gibi bir durumda söz konusu değilken sırf yazılı başvuru bulunmadığı gerekçesi ile davacının yaşlılık aylığının kesilmesi ve aylarca aylıktan yoksun bırakılması yasaya ve adalete uygun düşmez. Kurumun böyle bir durumda yapacağı işlem, iştirakçilerinin Anayasal Sosyal Güvenlik haklarını hatırlatma ve onları bilgilendirme görevini ifa ederek iştirakçisini 63. madde yönünden tercihini belirlemesi için uyarmak veya %24 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primini bloke etmek, olmalıydı. Bunun aksine bir uygulama hem Anayasal Sosyal Güvenlik ilkesinin özüne hem de anılan 63. maddesinin getirilmiş amacına ters düşer. O nedenle Kurumun, yaşlılık aylıklarını kesmesi ve ödenen aylıkları geri isteme kararı alması yasaya aykırıdır.

HGK’nun 30.5.2001 gün ve E. 2001 / 10-441, Karar: 2001/450 tarihinde kararı da bu kezdir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmasını sağlamaktır.

Sonuç: Hükmün birinde neden nedenlerle BOZULMASINA, 25.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *