Depozitonun Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Her Türlü Alacağı Temin İçin Verilmiş Sayılması

TC YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/271
Karar: 2003/1640
Karar Tarihi: 24.02.2003

ALACAK DAVASI – DEPOZİTONUN KİRA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN HER TÜRLÜ ALACAĞINI TEMİN İÇİN VERİLMİŞ SAYILDIĞI – KİRA İLİŞKİSİ SONA ERDİĞİNDE HERHANGİ BİR BORCU

ÖZET: Somut olayda kira depozitosu rezervasyonu ile herhangi bir alacağa özgülenmediği halde kiralayanın kira sözleşmesiyle ilgili konularda her türlü alabileceğiniz temin için verilmiş sayılır. Kiracının kira ilişkisi sona erebilir herhangi bir borcu yok yani depozito olarak onu paranın iadesi edilir.

(6570 SK m, 16) (4721 SK, m 2)

Dava: Dava dilekçesinde 251.860.000 TL. alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı tarafta tahsili isteniyor. Mahkemece davanın yapılması kabulü ile 206.860.000-TL.’nın dava gününden itibaren işleniyor kanuni faizi ile davalıdan tahsili cihetin gidilmiş, hüküm davalı olduğu temyiz yapıldı.

Karar: Temyiz isteminin süresi olup olmadığı anlaşıldı sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.

davada; davalı kiracının ödeme aldığı 1 ay 25 günlük kira bedeli, elektrik ve su parası ve çevre temizlik vergisi toplamı 251.860.000-TL’nin dava gününden itibaren kanuni faiziyle tahsili istenmiştir.

Davalı, 1.5.1995 günlü kira sözleşmesi 5.000.000-TL. depozito verdiğini, bu bedelin o tarihte 2 aylık kira bedeline karşılık gelmiyor, tahliye edilen tarife göre 1,5 aylık kira borcu varlığını açıkladı.

Mahkemece davacı kiralamasının toplam alacağı ve bulunduğu miktardan (211.860.000-TL) davalı kiracının başlangıcında ödediği 5.000.000-TL.nın mahsubu ile bulunan 206.860.000-TL.nın dava gününden itibaren kanuni faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilmiş, davalı tarafından temyiz olduğu.

Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 1.5.1995 günlü kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 2.500.000-TL. olup, 5.md’de <Mal sahibi kiracıdan 5.000.000-TL. depozito haline> hükmüne yer verilmiş, depozitoya ait başka herhangi bir düzenleme yapıldı.

Mevzuatımızda açık bir hüküm olmamakla birlikte açıklık prensibi gereği, gerek öğretide gerekse yargı kararlarında kira sözleşmelerinde yer alan depozitoya ait anlaşmaların kuralları esas olarak kabul edilmiştir. Depozitonun tek hedefi ve işlevi, kiralayanın alacaklarına karşılık bir güvence ediliyorkendir. Bunun dışında kiralayanlar için bir sermaye veya kredilerin vizyonunda.

Öte yandan kiralayanın depozitodan herhangi biri de bir ekonomik fayda sağlaması hem de 6570 SKnun 16. maddesine konu olan kira bedelinin anlamı, bir de kira bedelinin ödenmesi amaçlanan aşarı, hem de 6570 SKnun 16. maddesi.

Kiralayanın depozitonun değerini artırma yükümlülüğü elbette yoktur. Ancak kendisine teminat olarak bırakılan depozitonun enflasyon karşısında değerini kaybetmemesi için MK. md.2’deki iyiniyet kuralları çerçevesinde gerekli önlemleri alması gerekir. Paranın değerinin en azından sabit kalması için uygulamada çoğunlukla döviz veya altın alma ya da parayı bir banka hesabına yatırma yoluna gidilmekte ise de; kurların tesbitinin ayrı bir işlem gerektirmesi ve kaydi işlemlerinin yapılmamasından dolayı alınabilecek önlemler içerisinde en kolay yol, depozitonun ortalama faiz getiren bir banka hesabına yatırılmasıdır. Depozitodan elde edilen faiz geliri, depozitoya dahil olacaktır. Bununla teminatın değeri artacağından ötürü hem kiracının hem kiralayanın menfaati korunmuş olacaktır.

Kira Depozitosu sözleşme ile herhangi bir alacağa özgülenmediği sürece kiralayanın kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü alacağını temin için verilmiş sayılır. Kiracının kira ilişkisi sona erdiğinde herhangi bir borcu yok ise depozito olarak alınmış paranın iadesi gerekir.

Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki açıklamaların ışığı altında öncelikle davacı kiralayanın kira sözleşmesinden kaynaklanan ve kiracının sorumluluğunda bulunan iddia ile sınırlı bütün alacaklarını saptadıktan sonra, davalının sözleşmenin başlangıcında vermiş bulunduğu kira depozitosunun, ortalama faiz getiren bir banka hesabına yatırılması gereken tarihten itibaren hesaplanacak faizi ile bulunacak toplam miktarın indirilmesiyle doğacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda mevcut esaslar gözönünde tutulmak üzere yazılmış yöntemlerden herhangi bir hüküm, isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde kabul edilebilir ile hükmün HUMK. rahibe 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istemesinde temyiz edene iadesine, 24.02.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *