Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İş Bedelinin Tahsili İstemi- Alacaklının Temmerüdü

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2014/594
Karar: 2014/6018
Karar Tarihi: 23.10.2014

ALACAK DAVASI – ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ İSTEMİ – ALACAKLININ TEMERRÜDÜ – YARGILAMA SIRASINDA USULÜNE UYGUN TESLİM VE ALACAKLININ TEMERRÜDÜNÜN SÖZ KONUSU OLMADIĞI – DAVANIN REDDİ GEREKİRKEN KABULÜNÜN İSABETSİZ OLUŞU

ÖZET: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla açılmış alacak davasıdır. Olayda, davalı iş sahibi alacaklının temerrüte düştüğünden söz edilemez. Davacı yüklenicinin usulüne uygun olarak teslim etmediği malın bedelini hak kazanması düşünülemez. Dava ve yargılama sırasında usulüne uygun teslim ve/veya alacaklının temerrütü söz konusu olmadığından davanın reddi gerekirken aksine hukuki yorumlarla davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

(818 S. K. m. 90, 355) (6098 S. K. m. 106)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla açılmış alacak davasıdır. Davacı şirket yüklenici, davalı şirket ise; iş sahibidir. Davacı şirket vekili, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi gereğince mal üretildiğini, malların teslim alınmadığını ve bedelinin de ödenmediğini belirterek iş bedelini talep etmiş, davalı şirket vekili davacıya sipariş verilmediğini ve sipariş formu altındaki imzanın müvekkili şirketi bağlamayacağını, sözleşme geçerli olsa dahi 45 günlük teslim süresinin çok geçtiğini, davacının edimini yerine getirmediğini ve bedel talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında 07.04.2007 teklif ve onay tarihli “Satış Teklif/Sipariş Formu Onayı” başlıklı belge ile eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Genel olarak eser sözleşmelerinde teslimi kanıtlama borcu yükleniciye düşmektedir. Bir başka deyişle yüklenici, eseri, iş sahibine sözleşmeye uygun teslim ettiğini kanıtlamak zorundadır.

Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen sipariş formuna göre teslim süresi 45 gün ve teslim yeri davalı iş sahibinin iş yeri adresi olarak belirlenmiş durumdadır. Öyleyse davacı yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için eseri iş sahibine süresi içerisinde iş sahibinin iş yerinde teslim ettiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Teslim kanıtlanmadığı takdirde alacaklının temerrüdünün gerçekleştiğinin davacı tarafından kanıtlanması zorunludur. Davacı yüklenici sipariş formuna uygun ürettiği malları deposunda hazır bekletmesine rağmen davalı tarafından teslim alınmadığı iddiasına dayanarak davayı açmış bulunmaktadır. O halde uyuşmazlığın çözümü için alacaklının temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.

Alacaklının temerrüdü, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 90. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 106.) ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Öğretide alacaklının temerrüdü, borca uygun şekilde borçlu tarafından teklif edilen edimin haklı bir nedene dayanmaksızın alacaklı tarafından kabul edilmemesi olarak, bir başka anlatımla; yapılacak veya verilecek şey usulüne uygun kendisine arzedildiği halde alacaklının haklı bir nedeni olmaksızın onu reddetmesi veya borçlunun borcunu ifa edebilmesinin daha önce alacaklı tarafından yapılması gereken işlemlere bağlı olması halinde, alacaklının gereken işlemleri yapmaktan kaçınması olarak tanımlanmakta, koşulları; a) Borç muaccel olmalı, b) Borçlu ifayı borca uygun şekilde teklif etmiş olmalı, c) Alacaklının ifayı haklı bir nedene dayanmaksızın reddetmiş olmalı, şeklinde sayılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olayımız değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlendiği ve tarafları bağladığı kabul ve takdir edilen 07.04.2007 tarihli sipariş formuna göre teslim, 45 gün içerisinde davalının iş yeri adresi olan “Binsu İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Eyüp Depo Silahtarağa Cad. Ilgaz Sok.No:69/A 69/B Eyüp/İstanbul ” adresinde yapılacaktır. Davacı yüklenici teslim tarihinden 3 yılı aşkın bir süre sonra davalıya keşide ettiği 20.10.2010 tarihli ihtarnamede ürünlerin hazır olarak depolarında beklediğini ve malların kendi depoları olan “Yıldıztepe Mah.30/2 Sok. No:14/A Bağcılar/İstanbul” adresinden teslim alınmasını ihtar etmiş bulunmaktadır. Bu koşullarda davalı iş sahibi alacaklının temerrüte düştüğünden söz edilemez. Davacı yüklenicinin usulüne uygun olarak teslim etmediği malın bedelini hak kazanması düşünülemez. Dava ve yargılama sırasında usulüne uygun teslim ve/veya alacaklının temerrütü söz konusu olmadığından davanın reddi gerekirken aksine hukuki yorumlarla davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.10.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *