Teminat Senedinin İadesi- Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/8492
Karar: 2012/8606
Karar Tarihi: 08.06.2012

TEMİNAT SENEDİNİN İADESİ İSTEMİ – DAVACININ SENEDİN İADESİNİ İSTEME HAKKININ OLDUĞU – HÜKÜM FIKRASINDA DAVACI YARARINA NİSPİ VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLMEMESİ VE YARGILAMA GİDERLERİNİN BÖLÜŞTÜRÜLMEMESİNİN İSABETSİZ OLUŞU – HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Dava, … TL bedelli teminat senedinin iadesi, mümkün değilse bu senet dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti ve senedin iptali, ayrıca fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak … TL alacağın tahsiline ilişkindir. Dosya kapsamı itibariyle davacının söz konusu senedin iadesini isteme hakkının olduğunun anlaşılmasına rağmen mahkemenin, yapmış olduğu değerlendirme sonucu bu konudaki dava haksız açılmış gibi hüküm fıkrasında davacı yararına nispi vekalet ücreti takdir etmemesi ve yargılama giderlerini de buna göre bölüştürmemesi doğru görülmediğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hasren bozulması gerekmiştir.

(2004 S. K. m. 72) (1136 S. K. m. 164)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili ve davalı vekili geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Uyuşmazlık, 35.350 TL bedelli teminat senedinin iadesi, mümkün değilse bu senet dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti ve senedin iptali, ayrıca fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 12.591.51 TL alacağın tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının senetle ilgili talebi yargılama sırasında konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 7.929.77 TL alacağın tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik olmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamında dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.8.2005 başlangıç tarihli ve yirmiiki ay süreli araç kiralama sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlarında yer alan fesih ve teminat bölümünün 3. maddesinde, kiracının bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine karşılık 35.350 TL tutarında senet vereceği kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı kiracı da sözleşmenin anılan maddesi gereğince teminat niteliğindeki 35.350 TL bedelli senedi davalı kiralayana teslim etmiştir. Açılan işbu davada, davacı, taraflar arasında sona eren sözleşmeden kaynaklanan diğer alacak kalemlerinin yanı sıra sözleşme hükümlerini yerine getirmiş olması nedeniyle anılan senedin iadesini, mümkün değilse senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespitini ve iptalini istemiştir. Yargılama sırasında dava konusu edilen senet davalı tarafından 6.10.2009 tarihli oturumda davacıya teslim edilmiştir. Bu nedenle mahkemece de senet hakkındaki dava konusuz kaldığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Sözleşmedeki özel düzenlenmeden söz konusu senedin bir teminat senedi olduğu, sona eren sözleşme gereği edimlerini yerine getiren davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Keza davalı tarafından da durum bu şekilde kabul edilerek senet iade edilmiştir. Mahkeme ise yargılama sonunda vermiş olduğu hükümde tüm dava yönünden davacı yararına 1.000 TL maktu vekalet ücretine hükmetmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesine göre anlaşmazlığın davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilmesi halinde tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilmesi halinde tamamına hükmolunur. Vekalet ücretinin hangi taraf yararına takdir olunacağının belirlenmesi için öncelikle uyuşmazlıkta hangi tarafın haklı olduğunun saptanması gerekir. Bunun için gerekirse yargılamaya devam olunarak toplanan deliller doğrultusunda davanın haksız açılıp açılmadığı ya da davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği tespit edildikten sonra Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yukarıda açıklanan düzenlemesi gereğince vekalet ücreti takdiri icap eder. Dosya kapsamı itibariyle davacının söz konusu senedin iadesini isteme hakkının olduğunun anlaşılmasına rağmen mahkemenin, yapmış olduğu değerlendirme sonucu bu konudaki dava haksız açılmış gibi hüküm fıkrasında davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi hükmü gereğince nispi vekalet ücreti takdir etmemesi ve yargılama giderlerini de buna göre bölüştürmemesi doğru görülmediğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hasren bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda (2) no’lu bentte yazılı nedenlerle vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hasren BOZULMASINA ve bozma sebebine göre davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek hainde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 08.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *